Ankara’da İlk Aşkın Hikâyesi: Kalpte Kalan Başkent Masalı

Ankara’da yaşanan ilk aşk unutulmaz. Soğuk ama samimi, sert ama içten bu şehir; ilk aşkların buruk ama derin izler bıraktığı yerlerden biridir. Özellikle üniversite çağındaki gençler için Ankara, hem bireysel kimliğin hem de duyguların şekillendiği kritik bir sahnedir. Bu sahnede yaşanan aşk, diğer her şeyden farklıdır.

İlk aşk genellikle bir okul sırasına, bir ders çıkışına, bir kahveye ya da bir metro durağına denk gelir. Göz göze gelmekle başlar, uzun mesajlarla, geceleri düşünülen hayallerle büyür. Tunalı’da birlikte yapılan yürüyüşler, Kızılay’da sinema sonrası içilen salep, Bahçelievler’de paylaşılan ilk cümleler… Ankara’nın sokaklarında dolaşan her çiftin ardında bir “ilk” hikâyesi saklıdır.

Bu aşkın duygusu yoğundur çünkü ilk kez yaşanır. Kıskanmak, sevinmek, özlemek ve kırılmak… Hepsi Ankara escort griliğiyle daha da hissedilir olur. Belki İstanbul kadar romantik değildir bu şehir, ama gerçekçidir. Bu da aşkı daha kalıcı kılar.

Zamanla ilişkiler değişse, yollar ayrılsa da o ilk kişi hep kalpte bir iz bırakır. Yıllar sonra Seğmenler Parkı’nda yalnız yürürken, bir zamanlar orada sarıldığınız kişi aklınıza gelir. Ya da aynı kafede otururken, yıllar önce tuttuğunuz o elin sıcaklığı zihninizi yoklar.

İlk aşk bazen kavuşmakla, bazen de acıyla biter. Ama Ankara’da yaşanmışsa, mutlaka edebiyat olur, şiir olur, müzik olur. Bu şehir, aşkı sanatla anımsatan bir yer olduğu için; her ayrılık da estetik bir hüzün taşır.

Ankara’da ilk aşk, gençliğin en masum hâlidir. Ve kalpte yer ettiği sürece, kişi büyüse de içindeki çocuk kalır.